31 Mart 2010 Çarşamba

İlanihaye de ne ola ki?

Bu blogu yazmaktaki amacım unutmak istemediğim şeyleri yazarak kendimce kaybolmasını önlemek olduğu için isminin de sonsuzlukla ilgili bir isim olmasını istedim. Şanslıymışım ki sonsuzlukla ilgili o kadar alınmış ismin arasında arapça kökenli bir kelime buldum kendime:


ilanihaye

zf. (ila:niha:ye, l ince okunur) 1. Sonsuza kadar: "Bu çıplak karakol odasında, ilanihaye unutulup kalmak istiyorlardı." -R. N. Güntekin. 2. sf. Sonsuz: "Kısıtlı imkanlarla yaratılan sınırsızlık, yokluktan çıkan varsıllık, türlerin tükendiği yerde boy veren ilanihaye çeşitlilikti." -E. Şafak.


Büyük Türkçe Sözlük

Nereden Çıktı Şimdi Blog?



Yıllardır yapmayı istediğim birşey olsa da blog yazmak, çok vaktim varmış gibi nedense şimdi yapmayı kafama koydum. Çünkü biliyordum ki şimdi başlamazsam hiçbir zaman yapamayacak, her zaman olduğu gibi başka birşeylerin bitmesini, düzene girmesini bekleyecektim. Bir gün akşam yemeğinde "Ben de blog yazacağım artık" dedim B. ya. "Neyle ilgili?" diye sordu. Herhalde moda blogu dememi bekliyordu.

Birşeyleri saklama biriktirme huyum vardır benim, kıyamam atmaya. Bazı şeyler yitip gitsin kaybolsun istemem. Sevdiğim yemeklerin tariflerini de, 80 yıl önce Rumeli'den İstanbul'a göç eden babaannemin yaşadıklarını da, annemin babamın çocukluk anılarını da, 10 gün sonra bir yaşına basacak kızımın ilk yılını da, hiçbirşeyi unutmak istemiyorum. Sanki bu siberaleme yazarsam sonsuza kadar kalacaklarmış gibi. İşte budur esas altında yatan sebep. Blog bahane, sonsuzluk şahane.